11 Ağustos 2007 Cumartesi

Futbol Heyecanı Başladı


Ağustos ayı geldi ve bir çok ülkede de 2007-2008 futbol sezonu başladı. Turkcell Süper Lig'le birlikte İngiltere Premier Ligi ve Almanya Bundesliga da bu hafta sezon açılışı yaptı. Fransa Birinci Ligi geçen hafta başlamıştı. Avrupa'nın diğer büyük liglerinden İspanya La Liga ve İtalya Serie A ligleri ise 26 Ağustos'ta açılıyor. Türkiye ligi ile Avrupa'nın bu 5 ligini mukayese etmek ne yazık ki çok güç. Futbol kalitesi açısından bu liglere ulaşmamız için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Kaldı ki son 2 sezondur Turkcell Süper Lig'deki seyirci taşkınlıkları, şike ve teşvik iddiaları, federasyon seçimi çıkmazı, yönetici kavgaları da futbolun yetersizliğine eklenince, seyir zevki iyice düştü. Özellikle geçen sezon ligdeki hiçbir takım, izlemeye değer futbol sergileyemedi. İşte bu nedenlerden dolayı, Süper Lig bana artık zevk vermiyor. Ancak bu sezondan biraz ümitliyim. Avrupa çapında yıldız futbolcu transfer etme rüzgarına, bu sezon Galatasaray'ın da katılmasıyla daha zevkli karşılaşmalar izleyeceğiz gibime geliyor. Zira ligin açılış maçında İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un, Fenerbahçe'yi 2-0 mağlup ettiği maçta oynadığı futbol gerçekten harikaydı. Umarım diğer Anadolu kulüpleri de bu tarzda futbol oynarlar ve 4 büyüklere kafa tutabilirler.

Avrupa liglerine gelecek olursak, Bundesliga'da bugün benim favori takımım olan Bayern Münih-Hansa Rostock maçı vardı. Bayern Münih muazzam bir takım yaratmış. Ribery, Toni ve Klose üçlüsü bu sene hem Bundesliga'da, hem de Avrupa Kupaları'nda çok canlar yakacağa benziyor. Bence bu üçlü Avrupa'nın en iyi hücum hatlarından birini oluşturuyor. Gerilerden Lahm ve Schweinsteiger'le, sağ kanattan da Hamit Altıntop'un desteğiyle Bayern Münih bu sezon Bundesliga'nın en güçlü şampiyonluk adayı gibi görünüyor. Bundesliga maçlarını bu sene yine NTV'den izlemeye devam edeceğiz.

İngiltere Premier Ligi ise sezon boyunca FOX ekranlarında olacak. Sezonun açılış maçı olan Sunderland-Tottenham maçını izleme fırsatını buldum. Müthiş bir mücadele vardı maçta ama son dakikaya kadar gol yoktu. Premier Lig'in güzelliği maçın son saniyesinde ortaya çıktı ve Chopra son saniye golüyle Sunderland'i galibiyete taşıdı. Premier Lig'de de çoğu takım astronomik transfer ücretleriyle bir çok yıldızı kadrosuna kattı. Böylelikle takımlar arasındaki güç farkı en aza indi. Dolayısıyla tüm lig boyunca da, açılış maçında olduğu gibi mücadeleye dayalı, zevkli karşılaşmalar izleyeceğiz. İngiltere ligindeki favori takımım olan Liverpool'un maçını ise izleyemedim. Ancak bu sezon kadrosunu Torres, Babel ve Voronin gibi yıldızlarla daha da güçlendiren Liverpool'la, Aston Villa arasındaki maç da müthiş bir mücadeleye sahne olmuş. Maçın bitimine 2 dakika kala Gerrard'ın frikikten attığı gol ile Liverpool maçı 2-1 kazanmış.

La Liga'daki favorim Barcelona'yı izlemek için sabırsızlanıyorum. Müthiş kadrosunu Henry, Abidal, Toure ve geleceğin yıldız adayı Dos Santos ile daha da güçlendiren Barcelona'yı izlemek için 26 Ağustos'u beklemek gerekiyor. La Liga'yı bu sene de NTV'nin mükemmel spikerlerinin sunumuyla izleyeceğiz.

Fransa Ligi ve İtalya Serie A ligi, bu 3 büyük ligin biraz gerisinde kalıyor. Serie A'yı Kanal 24 yayınlarken, Fransa Ligue 1 ise geçen sezon olduğu gibi yine Kanal A ekranlarında olacak.

Bu sıcak ve sıkıcı yaz günlerinde iyi bir vakit geçirme aracı olacak bu maçlar. Herkese iyi seyirler dilerim.

Hiç yorum yok: